
ATÖLYE KONUŞMACILARI ve İÇERİKLERİ
1.ATÖLYE - NEDEN TEKNOLOJİ Z KUŞAĞI İÇİN HEM YAPICI HEM DE YIKICI? EBEVEYN OLARAK NELER YAPABİLİRİZ?
- Kitle: Genel
Z kuşağı teknolojinin içine doğdu. Bebeklikten itibaren teknoloji doğal hayatlarının bir parçası. Ancak bebeklik ve çocukluk beyin açısından bakıldığında çok hassas bir dönem. Beyin 25 yaşa dek gelişimini sürdürüyor. Ebeveyn çocuk ilişkisi bağlanma süreçleri olarak bakıldığında ileride sağlıklı ilişkiler kurmak açısından çok değerli. Beyin sakinleşmeyi, stresi düzenlemeyi, sosyal duygusal gelişimini çevre ile kurulan ilişkiler ile yapıyor. Bu dönemde teknolojiyi kullanmak hem beynin gelişimi için gerekli yüzyüze ilişkilerden zaman çalıyor, hem de hassas beyin bölgelerine zarar verebiliyor. Bir yandan da teknoloji çocuklar için müthiş bilişsel gelişim alanları sunuyor. Bu sunum teknoloji kullanımı ile ilgili hangi yaş, ne kadar süre, nelere dikkat ederek ve neden sorularına cevap verecek şekilde aileleri aydınlatmayı hedeflemektedir.
ÖZGEÇMİŞ l Uzm. Psk. NİLÜFER DEVECİGİL
Amerika Claremont Colleges’da üniversite eğitimi alan Devecigil; üç yıllık psikoloji mastırını yine Amerika’da Naropa Üniversitesi’nde “Ben Ötesi Psikoloji” (Transpersonal Counseling Psychology) üzerine tamamladı. Gestalt, somatik deneyimleme yaklaşımlarla psikolojiye yaklaşan Devecigil, eğitimi süresince Experiential Play Therapy (Deneyimsel Oyun Terapisi) yaratıcıları Carol ve Byron Norton, travma uzmanlığıyla tanınan Pat Ogden gibi konusunda öncü terapistlerle çalışma imkânı buldu. Almanya’da Diane Poole Heller ile Somatik Deneyimleme eğitim ve çalışmalarına katıldı. Naropa eğitimi süresince meditasyon, mindfulness eğitimleri aldı.
Türkiye’de ebeveynlik eğitimleri yanı sıra mindfulness eğitimleri ve grup çalışmaları da yapmaktadır. Ayrıca Amerika’da University Of Michigan’dan Mindfulness temelli Bilişsel Terapi (MBCT) sertifikası (eğitimcinin eğitimi) ve NewYork Omega Merkezinden Mindfulness temelli Stres Azaltma (MBSR) eğitim sertifikası aldı. Devecigil, her sene 2 ile 10 gün arasında değişen mindful inziva çalışmaları için yurtdışında çeşitli programlara katılmaya devam etmektedir. Psikoloji İstanbul’da oyun terapisi eğitimleri vermektedir. Ebeveynlik eğitimlerinin yanı sıra ht hayat bünyesinde ebeveynlik yazıları yayınlamakta, Doğan Egmont grubunun Anne Baba Akademisi yayınlarına danışmanlık yapmakta ve ayrıca bu kitapların önsözlerini yazmaktadır.Kurumsal eğitimler verdiği yerlerin arasında ise Kuraldışı, Garanti Bankası, Finansbank, Arçelik, Turkcell, Sabancı Üniversitesi tarafından yürütülen Erdemir grubu sayılabilir.
Doğan Kitap’tan çıkan “Işığın Yolu” adlı kitabın yazarıdır.
2. ATÖLYE - Z KUŞAĞI VE DÜŞÜNME BİÇİMLERİ
- Kitle: Genel
Her dönemin kullandığı dil o dönemin teknolojisi, sosyo-ekonomik koşulları, çevresel faktörleriyle değişikliğe uğrar. Kuşaklar arası çatışmaların da en belirgin sebepleri bunlardır. Çatışmaların çözümü ise tarafların birbirinin gerçekliğini bilip tanımasıyla mümkün kılınır. Bu çalışmada katılımcıların Z kuşağı çocuklarının düşünme becerilerinin geliştirilmesi, yönlendirilmesi ve anlaşılması için neler yapabilecekleri hakkında bilgiler paylaşılacaktır.
ÖZGEÇMİŞ l Kli. Psk. CEMRE SOYSAL
Uzman Klinik Psikolog, Cemre Soysal, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde tamamlamıştır. Lisans eğitimi sırasında Erasmus bursu ile Belçika’ya gitmeye hak kazanarak bir dönemini Université Catholique de Louvain’de okumuş ve Boğaziçi Üniversitesi’nden onur derecesiyle mezun olmuştur. Yüksek lisansını Doğuş Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünde tamamlayan Cemre Soysal, bitirme projesinde “Okul Reddi ve Fobisi” üzerine çalışmıştır. Doğuş Üniversitesi ve Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın beraber yürüttüğü, cezaevinde çocuklarıyla kalan annelere yönelik projede ise “Etkili Annelik Becerileri” eğitimleri vermiştir. 2007 yılında Davranış Bilimleri Enstitüsü’ne katılan Cemre Soysal, çocuk ve gençlerde uyum ve davranış sorunları, sınav kaygısı, korku, travma, okul sorunları, performans geliştirme, gençlik sorunları, öğrenme bozukluğu ve dikkat eksikliği gibi alanlarda çalışmaktadır. Soysal, çalışmalarında ağırlıklı olarak bilişsel-davranışçı terapi, bilişsel varoluş terapisi, EMDR (Eye Movement Desensitization Reprocessing), gelişimsel özel eğitim, Oyun Terapisi ve Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi tekniklerinden yararlanmaktadır. Cemre Soysal, terapistliğinin yanı sıra çocuk edebiyatı yayıncılığında da birçok projeye danışmanlık yapmaktadır. Kendine ait, Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan “Bubu’nun Çemberi” adlı bir hikaye kitabı bulunmaktadır. Çocuklarla ilgili birçok projede danışmanlık yapan Cemre Soysal şu anda TEGV - Google işbirliğinde yürütülen Algo Digital projesinin danışmanlığını yürütmektedir.
3.ATÖLYE- BAĞIMLILIK LOKOMOTİFİ: BU TRENE KİM BİNER? KİM İNER?
- Kitle: Genel
Bağımlılık bir lokomotife benzer ve çok çeşitli vagonların bir arada yolculuk etmesine olanak tanır. Bu vagonların farklı özellikleri, servisleri ve tatları olmasına rağmen dinamikleri aynı olduğundan hepsi aynı yönde yani bağımlılık yönünde hareket eder. Alışveriş, ilişkiler, alkol, madde, seks, internet, yeme, kumar gibi adlandırdığımız bu vagonlara kim biner ve kim iner? İşte bu soruya yanıt ararken bu sunumda yapılmak istenen, bağımlılık düşünce yapısı ve davranış geliştirme motivasyonuna dair bilgileri paylaşmaktır.
ÖZGEÇMİŞ l Dr. Psk. SELİN (MÜDERRİSOĞLU )EREL
Lise eğitimini ABD’de tamamlamış ve kimya alanında ilk lisans eğitimine başlamıştır. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra yüksek lisans ve doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde tamamlamıştır. Akademisyen olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünde 13 yıl hizmet vermiştir. Eş zamanlı olarak Okan Üniversitesi’nde “Adli Psikoloji” ve “Bağımlılık” üzerine 5 sene ders vermiştir. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde “NODO – Madde Bağımlılığını Önleme Kulübü” adı altında bir öğrenci kulübünün kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmış ve kulübün tüm ulusal ve uluslararası çalışmalarını yönetmiştir. Pompidou Grubu’nun Türkiye’yi temsilen gençlik kurulunun bilirkişiliğini yürütmüştür. Halen şahsına ait olan Reflekta Danışmanlık Merkezi’nde psikolojik ve homeopatik çalışmalarını devam ettirmektedir.
4.ATÖLYE - ÇOCUĞUMUN KARİYER GELİŞİMİNDE ROLÜM NE OLMALI?
- Kitle: Ortaokul - Lise
Gençlerin kariyer seçimleri sürecinde çalışma sistemleri, sınav sistemi, çalışma motivasyonu ve seçimlerine destek olabilme konusunda anne babalara yol gösterici bir çalışma planlanmaktadır.
ÖZGEÇMİŞ l Kariyer Danışmanı MURAT SAYDAM
Konya Selçuk Üniversitesi Reklamcılık bölümünü birincilikle bitirdikten sonra Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık bölümünü kazandı. Aynı yıl Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığını üstlendi. Öğrenim hayatı boyunca Konsey Başkanlığının yanı sıra Türkiye Üniversiteler Konsey Birliği Genel Sekreteri görevini yürüttü. Yüksek lisansını Küresel Siyaset üzerine tamamladıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesin de Doktora eğitimine başladı. Kendisi halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Tanıtım Daire Başkanı olarak çalışmaktadır. Çeşitli televizyon kanalları ve gazetelerde eğitim ve gençlik yorumculuğu yapan Murat Saydam, öğrenci çalışmaları, öğrenci kulüp ve/veya öğrenci birlikleri çalışma metodlarıyla eğitim modellerine farklı bir bakış açısı kazandırmıştır.
5. ATÖLYE - Z KUŞAĞI EBEVEYNLERİ İLE SANAT TERAPİ
- Kitle: Genel
Liderliğini yürüteceğim atölye çalışmasında amacım katılımcıların yaratıcı dramayı deneyimlemelerini sağlamak ve yaratıcı drama yöntemi ile ebeveynlerle Z kuşağı çocukları arasında bir köprü kurmak olacaktır.
Atölye çalışması 3 aşamadan oluşacaktır:
1- Isınma/ Oyun Aşaması
2- Canlandırma/ Doğaçlama Aşaması
3- Değerlendirme Aşaması şeklinde konu ele alınacaktır.
Yöntem olarak yaratıcı drama; ele alınan konu çerçevesinde grubu oluşturan üyelerin yaşama deneyimlerinden yola çıkarak, bir amacın, düşüncenin, doğaçlama, rol oynama (rol alma) gibi tekniklerden yararlanarak canlandırılmasıdır. Katılımcıları bir konuyu pasif dinleyen rolünden çıkarır, konuyu düşünme süreçlerinde oynayarak aktif bir rol almasını sağlar. Yaratıcı dramada izleyici yoktur, herkes katılımcıdır.
ÖZGEÇMİŞ l Psi. Dan. ÖZGE ÖZTÜRK
1985 yılında Denizli’de doğdum. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden 2008 yılında mezun oldum. 2007 yılında başladığım Çağdaş Drama Derneği Yaratıcı Drama Liderliği Programı dahilinde 320 saatlik eğitim programını tamamladım. 450 saatlik MEB onaylı Çift ve Aile Terapisi Eğitimi, Kanserde Aile İçi İletişim Eğitimi ve Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimini tamamladım. 10 yıldır çeşitli resmi ve özel kuruluşlarda psikolojik danışman, çift ve aile terapisti ve yaratıcı drama lideri olarak çalışmaktayım.
6.ATÖLYE - ÇAĞIMIZDA ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI SOSYAL DEZAVANTAJLAR VE ANNE BABALARIN YAPABİLECEKLERİ
- Kitle: Anasınıfı - İlkokul
Çağımızda teknoloji ve sosyal medyanın yaygın ve aşırı kullanımına da bağlı olarak,çocukların bir takım sosyal becerileri geliştirememe riski söz konusu olabilir. Sosyal beceriler öncelikle kendini, duygularını tanıma ve anlama ile başlar. Bu özellikler de çocuklukta ebeveyler ile kurulan ilişkilerde şekillenir. Anne babanın bazı kritik noktalara dikkat etmeleri, sosyalliğin temelindeki kişisel becerileri geliştirebilmeleri konusunda çocuklarına yardımcı olabilmelerine yardımcı olur.
Bu atölye çalışmasında anne-babalar, özellikle oyun ve tartışmalar ile aktif bir öğrenme sürecine katılacaklar ve sunumda anlatılan becerileri rol oynama tekniğiyle deneyimle fırsatı bulacaklardır.
ÖZGEÇMİŞ l Kli. Psk. ÇİĞDEM BİLGEN
İstanbul Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Boğaziçi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programlarından mezun olmuştur. Klinik çalışmalarını çocuklar, ergenler ve ailelerle sürdürmektedir.
Doku Danışmanlık Merkezi'nde çocuklarla bireysel oyun terapisi, sosyal beceri grup çalışmaları, ailelerle danışmanlık ve eğitim çalışmaları, ergenlerle bireysel psikoterapi ve grup çalışmaları yapmakta, meslek uzmanlarına eğitimler ve vaka süpervizyonu vermektedir. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı Çocuk-Ergen Bölümü'nde süpervizör olarak çalışmaktadır. Çeşitli dergiler, gazeteler ve internet sitelerinde, psikoloji yazıları yayınlamakta, ebeveyn soruları cevaplamakta ve terapötik çocuk öyküleri yazmaktadır.
Daha önce Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (BÜPAM), Özel Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi'nde ve çeşitli danışmanlık merkezlerinde çalışmış; öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu ve yaygın gelişimsel bozukluğu olan çocuklarla bireysel psiko-eğitsel terapi çalışmaları yapmış, anne-baba gruplarını yönetmiş ve çeşitli seminerler vermiştir. İstanbul'da çeşitli ilçelerde geniş kapsamlı projelerde anne-babalara ve ergenlere yönelik eğitimler vermiştir. Boğaziçi Üniversitesi'nde konuk eğitmen olarak, Özel Doğuş Üniversitesi'nde sözleşmeli eğitmen olarak dersler vermiştir. Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi'nde 2008-2016 yılları asında WISC-R (Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği) WISC-IV eğitimeni olarak görev yapmıştır.
7. ATÖLYE - SANATLA TERAPİ İLE Z KUŞAĞINI ANLAMA
- Kitle: Genel
Eski zamanlardan beri bilinen rehabilite edici özelliğinin yanı sıra, sanat duygu ve düşünceleri ifade etmede oldukça başarılı ve etkili dısavurum aracıdır. Kisilerin, sözel dil aracılığıyla bastırılmış duygularını ve altında yatan çatısmaları ifade etmede zorlanabileceği bilinmektedir. Bu nedenle çocuklarla iletisim kurmak açısından sanat gibi dısavurumcu formlar kullanıslı olmaktadır. Sanat terapisinin amaçları; bilinçaltına atılmıs, baskılanmıs duygu ve düsünceleri açığa çıkarmak ve kisilere, bilinçaltı ile iliskili olan uyumsuz davranıs yapıları ve defansları konusunda içgörü kazandırmaktır. Bu atölyenin sonunda katılımcıların asagıdaki baslıklar altında kendilerini geliştireceklerini öngörmekteyiz:
Iletisim: Kisilerin kendilerini göstermelerini ve duyurmalarını saglayacak sözel olmayan bir iletisim biçimi sağlamaktadır
Duyguların idaresi: Kisilerin duygularını tasvir etme ve çözümleme konusunda genis bir olanak saglamaktadır.
Yasamı gözden geçirme: Kisilerin sanat aracılıgıyla kendi hikayelerini anlatmaları kazanımlarını ve bildiklerini paylasma sürecinde hayatlarını gözden geçirmelerini saglamaktadır.
Sosyal Iletisim: Küçük gruplarla yapılan sanat terapisinin sosyal izolasyonu azalttıgı, iletisim ve destek sagladıgı bilinmektedir. Sanat terapisi grubu sosyal paylasım, kisisel hikayelerin paylasımı ve birlikte çalısma deneyimi için güvenli bir alan saglamaktadır.
Umut telkin etme: Sanat yoluyla yeni seyler ögrenebilme ve ögrenme basarısı özgüveni arttırmaktadır. Bilgi birikimlerinin ve kisisel hikayelerin grup içerisindeki paylasımı geçmis yasamlar ile simdiki durumlarına entegre olmasına yardımcı olmakta, depresyonu azaltmakta ve umut duygusunu arttırmaktadır.
Kontrol sahibi olma: Kisilere; karar verme, sorumluluk alma kontrol sahibi olma sansı saglamaktadır. Fiziksel ve ruhsal saglıkta gelisme: Sanat terapisi yoluyla yaratıcı sürecin fiziksel ve ruhsal saglıkta iyilesme ve gelisme yarattıgı ve aktivite seviyesinde artma sagladıgı ileri sürülmektedir.
Olasılıkların degerlendirilmesini saglama: Kisilerin saglıklarını ve yeteneklerini kaybetmeleri, bagımlı hale gelmeleri ile basa çıkmalarında oldukça faydalı bir destekleyici yöntemdir. Kendilerini baska yolla ifade etmekte güçlük çeken kisilerin duygularını ve düsüncelerini sözel olmayan bir yolla ifade etmelerine olanak saglar.
ÖZGEÇMİŞ l Uzm. Psi. Dan. BİNGÜL UZEL
1986 Ankara doğumludur. İlkokulu Ankara ve İstanbul’ da, Ortaokul ve Liseyi Tekirdağ Anadolu Lisesi’ nde tamamlamıştır.
2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’ ne girmiş, 2010 yılında yüksek onur derecesiyle mezun olmuş ve Prof. Dr. Turhan Oğuzkan ödülüne layık görülmüştür. Üniversite eğitimi sırasında Erasmus programı ile İsveç-Stockholm Üniversite’ sine gitmeye hak kazanarak 6 ay boyunca “Early Childhood Education” alanında eğitim almış ve bir İngiliz okulunda staj yapmıştır.
Mezun olduktan sonra 9 ay süre ile özel bir dershanede sınava hazırlanan öğrencilerle çalışmıştır. 2010-2015 yılları arasında Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapmıştır. Maltepe Üniversitesi Gelişim Psikolojisi tezli yüksek lisans eğitimini 2012 yılında bitirmiştir.
450 saatlik MEB onaylı Aile ve Çift Terapisi eğitimi, Terapötik Kartlar Eğitimi, Kriz Müdahale Eğitimi, Çözüm Odaklı Terapi eğitimi, Mülteci Çocukların Topluma Uyumu Eğitimi, Özel Eğitimde Alternatif Öğretim Teknikleri, Çocuk Değerledirme Testleri, Sanat Terapisinin Erken Çocukluk Döneminde Kullanımı, Çocuk ve Ergenlerle Klinik Görüşme Teknikleri, İhmal ve İstismarda Aile ve Çocuğa Yaklaşım Eğitimi, Proje Döngüsü Yönetimi, Siber Zorbalık Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Rahatsızlıkların Genel Tanımı Eğitimi, Yaratıcı Dramayla Grup Rehberliği Eğitimi katıldığı eğitimlerden bazılarıdır. 2015 yılından beri Tekirdağ Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nde Uzman Psikolojik Danışman ve Rehber olarak görev yapmaktadır.
8.ATÖLYE -AYNI DİLİ KONUŞMAK
- Kitle: Genel
Dil, tanımı itibariyle bize anlaşma ya da diğer kişilerle iletişim kurma olanağını sunmaktadır. Ancak günlük hayatımızın içinde durumun her zaman böyle olmadığını söyleyebiliriz. Peki ne oluyor da aynı coğrafyada ya da aynı ailede yetişiyor olmamıza rağmen birbirimizi anlayamıyoruz? Gerçekten aynı dili mi konuşuyoruz? Atölye çalışması bu ve benzeri soruları birlikte düşünüp anlamlandırmaya çalışacağımız etkileşimli bir grup çalışması olarak planlanmıştır.
ÖZGEÇMİŞ l Uzm. Psi. Dan. HANDAN KESKİNLER
1997 yılında Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümünden mezun oldum. 1997 – 2004 yılları arasında Uluslararası Zerka Moreno İstanbul Psikodrama Enstitüsünde, Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Çocuk Psikodraması eğitimini tamamladım. 2005 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans Programını tamamladım. 2006 - 2009 yılları arasında Londra Tavistock Kliniği Programı kapsamında Bebek Gözlemi Eğitimini Prof. Dr. Didier Houzel liderliğinde tamamladım. 2007- 2008 yılları arasında Nord Cope Center Israel & Bakış Danışmanlık Merkezinin birlikte yürüttüğü ve Dr.Shulamit Niv & Dr.Yehuda Shacham & Dr.Ofra Ayolon’un liderliğinde Aile Terapisi Eğitimini tamamladım. 2010- 2011 yılları arasında Dr. Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsünde, Prof. Dr. Bahar Gökler tarafından gerçekleştirilen Ergen Psikodraması Grup Çalışması Eğitimine katıldım. 1997-2012 yılları arasında eğitim kurumlarında psikolojik danışman olarak görev aldım. 2001 yılından bu yana danışmanlık merkezlerinde klinik çalışmalarımı yürütmekteyim. 2017 yılından itibaren kurucularından olduğum Pupa Psikolojik Danışmanlık merkezinde çocuk, ergen ve yetişkinlerle çalışmalarımı yürütmekteyim.
9.ATÖLYE - YENİ NESİL ÇOCUKLARIN ANNE BABASI OLMAK
- Kitle: Anasınıfı - İlkokul
Çağımız hızla değişirken, bu çağın çocuklarına ebeveynlik yapmakta giderek zorlaşıyor. Sınır koymak, kuralları belirlemek, ebeveynlerin zorlu görevleri arasında yer alıyor. Bu seminer çalışmasında sosyal ve duygusal öğrenme yaklaşımına göre çocukların gelişimini desteklemek, sınır ve kural koymak, öz düzenleme becerilerini geliştirmek üzerinde durulacaktır. Çocukların dürtü kontrolü, öfke yönetimi ve problem çözme becerilerinin nasıl destekleneceğine dair somut yaklaşım önerileri aktarılacaktır.
ÖZGEÇMİŞ l Uzm. Psi. Dan. SEÇİL AKAYGÜN CÜNTAY
1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından aynı bölümde yüksek lisans programını 2001 yılında tamamladı. 1999 -2007 yılları arasında özel bir danışmanlık merkezinde kuruluşundan itibaren yer aldı. 2007 yılında Ece Akın Bakanay ile birlikte Günce Psikolojik Danışmanlık Merkezi'ni kurdu.
Boğaziçi Üniversitesi'nde yarı zamanlı öğretim görevliliği yaptığı dönemde Toplum Psikolojisi ve Okul Aile İşbirliği derslerini verdi. Turuncu Şapka, İKGV, Caritas gibi sivil toplum kuruluşları ile ortak projeler geliştirdi. Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi Toplum Merkezi'nde çocuk ve annelerine yönelik gönüllü danışmanlık hizmetlerini iki yıl boyunca sürdürdü.
2008 yılından bu yana çocukların sosyal-duygusal gelişimleri ile ilgilenmekte, çalışmalarını ağırlıklı olarak bu alanda sürdürmektedir.
Günce'de 4-12 yaş arası çocukların sosyal ve duygusal becerilerini desteklemeye yönelik bireysel ve grup danışmanlığı çalışmaları yapmakta, aile danışmanlığı hizmeti vermektedir.
10. ATÖLYE - Z KUŞAĞINDA BEDEN ALGISI, BEDEN İMGESI PROBLEMLERI VE YEME BOZUKLUKLARI
- Kitle: Genel
Beden imgesi problemleri ve yeme bozukluklarının en temel sebebi öz değer eksikliğinden kaynaklanan beden imgesine ve kiloya yüklenen aşırı anlamdır. Günümüzde değişen dünya ve toplumsal değerlerle birlikte beden imgesine ve kiloya yüklenen anlam arttıkça yeme bozuklukları da yaygınlaşmaya başladı. Özellikle ergenlik döneminde değişen beden ile birlikte artan kaygı sağlıklı şekilde ifade edilemediği taktirde yeme bozukluklarına sebep olabilir. Duygu regulasyon becerilerinin gelişimindeki problemler de çocuklarda ve ergenlerde yemeği duygularla baş etme yöntemi olarak kullanma biçimini alabileceği için yeme bozukluklarının oluşmasına sebep olabilir. Uzun yıllar sürebilen, fiziksel, psikolojik ve sosyal bir çok probleme sebep olabilen yeme bozukluklarına erken müdahale oldukça kritiktir. Seçici yeme, yemeyi reddetme, aşırı yeme, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza, tıkınırcasına yeme başlıca yeme bozuklukları arasında sayılabilir. Ebeveynlerin yeme bozuklukları oluşmadan önce önleme yöntemleri konusunda farkındalık kazanmaları ve erken müdahale yolları hakkında bilinçlenmeleri oldukça önemlidir.
ÖZGEÇMİŞ l Dr. Psi. FEYZA BAYRAKTAR
Psikolog Doktor Feyza Bayraktar, 1998'de Koç Özel Lisesi'nden, Mart 2003 'te ise Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra New York Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü yüksek lisans programını bitirerek master derecesini aldı, Princeton Üniversitesi Yeme Bozuklukları Merkezinde klinik çalışmasını bitirdikten sonra klinik psikoloji dalında doktora eğitimini tamamladı. Yüksek lisans eğitimi sırasında özellikle yeme bozuklukları, obezite psikolojisi ve kadın psikolojisi üzerine yoğunlaştı, bu alanlarda araştırma görevlisi olarak çalıştı. New Orleans’ da meydana gelen kasırga sırasında bölgeye giderek kadınlara psikolojik destek verdi. New York’ da bir çok yeme bozuklukları merkezinde klinik psikolog olarak çalıştı. Feyza Bayraktar, 2007 senesinde Londra’da düzenlenen yeme bozuklukları ve obezite tedavisi eğitimini ve 2010 senesinde Boston Üniversitesi’nde düzenlenen yeme bozuklukları ve kilo kontrolü tedavisinde kullanılan davranışsal yöntemler eğitimini tamamladı. Bu sırada Yale Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi’nde dünya çapında yeme bozuklukları ve obezite alanında lider olarak tanımlanan bilim adamları ile çalışarak yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi alanında uluslararası lisanslı psikologlar ve eğitimciler listesinde yerini aldı. Beden imajı, yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi ile ilgili ulusal ve uluslararası birçok çalışması vardır. Bu konularla ilgili yurtiçi ve yurtdışı bir çok kongrede sunumlar yapıp eğitimler vermektedir. Bir çok TV programına özellikle bu konu ile ilgili uzman konuk olarak davet edilen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, 2014-2015 yılları arasında 24TV’de psikolojik problemleri ele alan “Ne Yapmalı” adlı bir program yapmıştır. Kendisi halen İstanbul’da klinik psikolog olarak Nisan Psikolojik Danışma Merkezi’nde danışanlarına hizmet vermektedir. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi'nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Kendisinin Doğan Kitap' dan Ağustos 2011’ de yayınlanan "Yemek ya da Yememek" adlı bir kitabı vardır.
11. ATÖLYE - ÇOCUKLARDA DUYGUSAL DAYANIKLILIK
- Kitle: Anasınıfı - İlkokul
Biz çocukken...” diye anlattığımız tüm hikayelerde şimdiki çocukların ve onların çocukluk dönemlerinin nasıl da zorlu geçtiğini bazen gözden kaçırıyoruz. Duygusal dayanıklılık kavramı bu zorlu süreçlerde çocukların ruh sağlıklarını korumalarının ve hayatı her şeyi ile yaşayabilmenin tadını çıkarmayı kapsıyor. Anne baba olarak duygusal açıdan dayanıklı çocuklar yetiştirmenin yollarını, duygusal yaralarda kullanabileceğimiz yöntemleri ve kendimizin duygusal dayanıklılığımızı nasıl geliştirebileceğimizi bu çalışmada işliyor olacağız.
ÖZGEÇMİŞ l Uzm. Psi. Dan. SUZİ LEVİ MİZRAHİ
Lisans eğitimini, Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümünde onur derecesi ile tamamladıktan sonra; uzmanlığını aynı üniversitenin Gelişim Psikolojisi bölümünden almıştır. Yüksek lisans tezi, kurumlarda (yetimhanelerde) kalan çocukların gelişimine yönelik bir gönüllülük programın değerlendirilmesi üzerinedir. Yüksek Lisans eğitimi sırasında, Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın araştırma asistanlığını devam ettirmiştir. 2002 yılında başladığı meslek hayatına,2007'den itibaren Günce Psikolojik Danışmanlık ve Grup Çalışmaları Merkezi'nde tam zamanlı uzman olarak devam etmektedir. Aile ve çocuk arasındaki iletişim, 0-6 yaş çocuk gelişimi, gelişim ve öğrenme farklılıkları, dikkat eksikliği, okula uyum ve sosyal duygusal öğrenme alanlarında çalışmaktadır.Birçok mesleki kongrede çalışmalarını tanıtmak için sunumlar yapmıştır. 2004 yılında gerçekleşen Ulusal Psikoloji Kongresi'nde, "Çocuklarda Hafıza, Hikaye Anlatımı ve Hikayenin Dilbilgisi" başlıklı araştırmanın sunumunu üstlenmiştir. 2007 yılında yapılan 18. World Congress of the International Association for Child and Adolescent Psychiatry and Allied Professions (IACAPAP)"Small Hearts Project In Bahcelievler Children's Home" (Bahçelievler Çocuk Yuvası'nda Uygulanan Minik Yürekler Projesi'nin Tanıtımı ve Değerlendirilmesi) başlıklı araştırma sunumunu yapmıştır. 2008 yılında yapılan 15. Ulusal Psikoloji Kongresi'nde "Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumunda kalan Çocuklar ve Bakıcılarıyla Yapılan Çalışmalar"başlıklı panele konuşmacı olarak katılmıştır.2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nin desteği ile gerçekleştirilen "Bu Yaz" yaz kampında yapılan grup çalışmalarında liderlik yapmıştır.2009-2010 yılları arasında özel bir anaokulu'nda ailelere destek olarak psikolojik danışmanlık yapmıştır. Dr. Murat Dokur tarafından verilen ve EFTA-TIC (Avrupa Aile Terapisi Derneği Eğitim Birimi) tarafından onaylanan "Aile ve Çift Terapileri Eğitimi" nin ilk 2 senelik bölümünü tamamlamıştır. Carol ve Byron Norton tarafından verilen Deneyimsel Oyun Terapisi temel eğitimine katılmıştır. Halen Deneyimsel Oyun Terapisi grup süpervizyonlarına katılmaktadır. The Play Therapy Training Institute onaylı, Heidi Gerard Kaduson tarafından verilen Kısa Süreli Oyun Terapisi ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Almış Çocuklarla Oyun Terapisi eğitimine katılmıştır. Prof. Dr. Nancy Cohen tarafından verilen İzle, Bekle ve Merak Et (Watch,Wait and Wonder) Anne-Çocuk Terapi Çalıştayı'na katılmıştır.
12.ATÖLYE - ERGEN EBEVEYNİ OLMAK VE ERGENLE İLETİŞİM
- Kitle: Ortaokul- İlkokul
Ergenlik çocuklukla yetişkinlik arasındaki bir köprü ve ikinci doğum olarak tanımlanır. Bu köprüde ya da yeniden doğuşta ergen fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal birçok değişim yaşar. Öte yandan ergenlik hem bedensel hem de sosyal olarak sınırların değiştiği bir dönemdir. Çünkü hem kendisi hem akranları hem de yetişkinler artık ondan “başka şeyler” bekler. Bu başka şeyler herkes için farklı olduğu için işler daha da karmaşıklaşabilir.
Tüm bu değişim bazen onu bazen çevresini zorlayabilir. Dolayısıyla “ergen ebeveyni” olmak da değişmeyi, esnemeyi ve aynı zamanda koruyucu sınırları genişleterek yeniden tanımlamayı gerektirir. Kısaca çocukluktan – yetişkinliğe geçişte ergenle nasıl bir dille konuşacağınız, onun söylediğini nasıl anlayacağınız ayrı bir önem kazanır.
Her şeye rağmen ergenlik aynı zamanda bir fırsat dönemidir. Çünkü ergenler bu dönemde kişiliklerini gözden geçirir revize ederler. Ayrıca çok eğlenceli ve yaşam enerjisi ile doludurlar.
Bu atölyede aşağıdaki başlıklar ele alınacaktır:
- Ergen ebeveynin duyguları, düşünceleri, tutumları
- Ergenle iletişim: Ergenin kaçınılmaz eleştiri ve takdir ihtiyacının karşılanma yolları
- Ergenin görünen davranışının altındaki duygu ve ihtiyaçları
ÖZGEÇMİŞ l Kli. Psk. SERKAN KAHYAOĞLU
Serkan Kahyaoğlu, Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümü mezunudur. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yapmıştır. Uluslararası geçerliliği olan Transaksiyonel Analiz ekolünün eğitimini almış, eğitim ve psikoterapi çalışmalarında bu yaklaşımı kullanmaktadır.
Meslek hayatı boyunca bir yıl devlet okulunda, beş yıl Koç Özel İlköğretim ve Lisesinde psikolojik danışmanlık, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nda altı yıl eğitimden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı yapmıştır. Geliştirdiği ve uyguladığı eğitim programlarından bazıları şunlardır: Baba Destek Programı (Anne Çocuk Eğitim Vakfı), Benimle Oynar Mısın? Televizyon programı (Anne Çocuk Eğitim Vakfı- TRT), Benim Ailem Aile Çocuk Eğitim Programı, 7-19 Aile Eğitimi ve 0-18 Yaş Aile Eğitim Kurs Programı (T.C. Milli Eğitim Bakanlığı), ARDIÇ Kanunla İhtilafa Düşmüş Çocukların Eğitim ve Rehabilitasyon Programı (T.C. Adalet Bakanlığı ve UNICEF). Ayrıca Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Farklılıklara Saygı, Geribildirim Yöntem ve Teknikleri, İletişim Becerileri, Grup Yönetimi, Eğitici Eğitimi konularında içerik geliştirmiş ve uygulamıştır.
Porta’nın kurucu ortaklarından olan Serkan Kahyaoğlu, 1996 yılından beri eğitim-danışmanlık ve psikoterapi alanında çalışmaktadır. Özellikle ergen, genç ve yetişkinlerle çalışan Serkan Kahyaoglu ebeveynlere yönelik danışmanlık ve çift terapisi de yapmaktadır. Psikoterapi alanında yoğun olarak kaygı, ilişki sorunları, depresyon alanlarında deneyime sahiptir.











